Tanrı Dağlarında Tek Başına

Tanrı Dağlarında Tek Başına, 02-24 Ağustos 2019, Kırgızistan

Eski Türkler ona Tanrı Dağı demişler. Khan Tengri Tien Shan Sıradağları’nın ikinci en yüksek ve dünyanın en kuzeyindeki 7 binliklerden biridir. Kırgızistan’da Issık Göl’ün doğusunda Kazakistan, Çin sınır üçgeninde yükselen, pembe granit yapısından dolayı günbatımında kızıl renge bürünen muhteşem piramit, Türk Mitlerine ilham kaynağı olmuş, neredeyse tüm dağcıların hayalini süsleyen bu görkemli dağ daha ilk görüşte beni de büyülüyor. 2019 yazında 5 kişilik ekiple yola çıkmayı planlarken Mart ayı geldiğinde yalnız tırmanmak zorunda olduğum anlaşılıyor, arkadaşlarım çeşitli sebeplerden faaliyete katılamıyorlar.  Dağcılığa başladıktan 22 yıl sonra Muhteşem Kızıl Piramide tırmanmak için güçlü ve deneyimli hissediyorum. Gerçekte bu Ekpedisyon solo olmasından dolayı zihinsel ve fiziksel bir tırmanış.

2 Ağustos  2019 İstanbul – Bişkek uçuşu ve 2 saat sonra karayoluyla dağın Kuzey yüzüne doğru yola çıkıyorum.

Bişkek –Karkara 460 km, 8 saatlik ünlü Issık Göl (Sıcak Göl)  kıyısından kara yolculuğu ile Karkara kampına ulaşılır. Karkara kampı 2200 metrede, manzarası enfes bir yer, etrafı ormanlarla kaplı tepelerin ardında karlı zirveler yükseliyor.

Ertesi gün helikopter ile ana kampa ulaşıyorum.  Ana kamp 4000 metrede İnelçek buzulu kıyısında.  Tırmanışa ana kamptan baton ile başlanıp, daha sonra sabit hatlara geçiliyor ve hatlar riskli bölümlerde zirveye kadar size eşlik etmeye devam ediyor.

Ana kampa ulaştığım gün keşif turlarına başlıyor hava tahmin raporlarını inceliyorum.

Ertesi gün 4700 metredeki 1. Kampa ulaşıp ilk çadırımı ve malzemelerimi orada bırakmayı planlıyorum. Sabah erkenden yükselişe başlayıp çadırımı 1. Kampa kurup tekrar ana kampa dönüyor ve hazırlıklarımı tamamlıyorum. Ertesi gün aklimatizasyon (yüksekliğe uyum sağlama) tırmanışı başlıyor 1. Kampta geceleyip ertesi gün 2. Kampı hedefliyorum. 3. Gün 6000 metreye ulaşıp tüm malzemelerimi yüksek kamplara taşıyarak dönüşe geçiyor ve ana kampa ulaşıyorum.

Ana kampta tekrar hava tahminlerini kontrol ediyor ve zirve tırmanışına bir gün dinlenmenin hemen ardından tekrar başlıyorum. Sadece 2,5 günlük açık bir pencere görünüyor, bu fırsattan yararlanmak istiyor ve 11 Ağustosta tırmanışa başlıyorum. 1. Kampı atlayıp 2. Kampta geceliyorum, ertesi gün 3. Kampa malzemelerimi taşıyıp zirve taarruzu için hazırlıklarımı tamamlıyorum.

Zirve günü gece yarısı uyanıp 01:00 civarı tırmanışa başlıyorum. Kamp sakinleri derin uykuda Göklerin Efendisi’nin son sırtında yapayalnızım. Hava oldukça soğuk 2 saat sonra kar yağmaya başlıyor. Sadece zirveye odaklanıyorum, 4. Kampı kullanmayı düşünmüyorum.  6400 metredeki 4. kampa ulaşınca küçük alanda 2 çadır görüyorum onlar da hala uyuyorlar. 6400 metreden sonra eğim artıyor zirveye kadar sabit hat ve pürüzsüz granit kaya yüzeyleri mevcut.  6700 metreden sonra 12-14 metrelik minik bacalar var. Oldukça keyifli ama zor etaplar aşıyorum, güneş çıkınca hava ısınıyor keyfim yerine geliyor.  Dağın Batı Yüzüne doğru kayıyorum, 200 metre sonra kayalık etap bitiyor karlı yüzeyden 6900 metreye ulaşıyor ve güneşin tadını çıkararak şimdiye kadar yapmadığım kadar yukarılarda kahvaltı keyfi yaşıyorum. Son metreler göreceli daha kolay, 12 civarında Tanrı Dağı’nın zirvesine ulaşıyorum.

Rüya gibi inanılmaz bir manzara, 360 derece muhteşem karlı dağlar, buzullar, göller ve bulutlar aşağılarda kalıyor. Türk Dağcılık tarihinde bir ilk gerçekleştirip Khan Tengri Dağı’nın zirvesine İlk Solo Tırmanan Kadın oluyorum. Bayrağımızı Göklerin Efendisi’nin zirvesine taşımış olmanın gururuyla, birkaç kare fotoğraf ve görüntü alıp hızlıca dönme kararı alıyorum, zira güneşli hava kısa süre sonra yerini tipi ve fırtınaya bırakacak. Soğuk havasıyla ünlü bu dağdan bir an önce inmeliyim. Dönüşe başlıyor tam zamanında çadırıma ulaşıyor ve zirve sevinciyle korkunç fırtınalı geceyi sağ salim atlatıyorum. Sabaha doğru dağ gerçek yüzünü gösteriyor, tipi yoğunlaşıyor, artık buralarda durulacak hal kalmıyor. Kampı toparlarken etrafta kimseciklerin kalmadığını fark ediyorum. Herkes dönmüş yine yalnızım, üstelik izler kapanmış, fırtına işaretleri yok etmiş ve görüş mesafesi 1 metrenin altında, tipide yolumu bulmak zorundayım Önümde aşılması gereken yaklaşık 300 metrelik bir travers mevcut. Bu noktada açıkça ürküyorum, kararlı ve emin adımlarla Chapayev Sırtı’nı aşıyor, 8 saatte ana kampa ulaşıyorum.

Khan Tengri’ye zorlu ama keyifli zirvesine tırmanmama izin verdiği için teşekkür etmeyi ihmal etmeyip, bu tırmanışın yeni hedeflerim için bir dönüm noktası olduğu gerçeğini asla unutmuyorum. Dönüşte dağ 5 gün boyunca kapanıyor ve bu sezon, başka kimsenin zirvesine ulaşmasına izin vermiyor.  Ana kampta kötü hava koşulları sebebiyle helikopter seferleri iptal ediliyor, 5 gün sonra ilk helikopterle Karkara’ya ulaşıyor, 2 gün konaklayıp Bişkek ve oradan ülkemize geri dönüyorum.

Katkı ve desteklerinden dolayı Umut Makina’ya teşekkürlerimi iletiyor, Türk Bayrağını daha yüksek zirvelere, özellikle kadın dağcı arkadaşlarımın da olduğu ekiplerle taşımayı yeni hedeflerim arasında ilk sıralara yerleştiriyorum.

Semra Keskin